Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir °C

İstanbul’un Müzeleri: İstanbul Arkeoloji Müzeleri

İstanbul’un Müzeleri: İstanbul Arkeoloji Müzeleri
18.04.2021
A+
A-

İstanbul’un Müzeleri: İstanbul Arkeoloji Müzeleri

Türkiye’nin ilk müzesi İstanbul Arkeoloji Müzeleri, Anadolu’dan Kafkasya’ya Mezopotamya’dan Arabistan’a kadar yayılan büyük bir coğrafyada kurulan kadim medeniyetlerden bugünlere ulaşan 1 milyondan fazla esere ev sahipliği yapıyor.

Tarihi Yarımada’da Gülhane Parkı’ndan Topkapı Sarayı’na çıkan Osman Hamdi Bey yokuşunda yer alan ve “müzeler kompleksi” olarak nitelendirilen İstanbul Arkeoloji Müzeleri; Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi olarak toplamda üç ana bölümden oluşuyor.

İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin kuruluş hikâyesi Osmanlı dönemine kadar dayanıyor. Osmanlı döneminde açılan ilk müze Tophane Müşiri Ahmed Fethi Paşa’nın gayretleriyle Aya İrini’de kurulan ve Devlet Müzesi olarak bilinen “Müze-i Hümayun”. Müze, Eski Eser Koleksiyonu olarak bilinen Mecma-i Asar-ı Atika ve Eski Silah Koleksiyonu olarak bilinen Mecma-i Esliha-i Atika ismiyle iki ana kısımdan meydana geliyordu.

Türk Çini ve Seramik Örnekleri Çinili Köşk Müzesi’nde

Müzenin sahip olduğu koleksiyonlar giderek büyüyünce içerinde yer alan eserler, Fatih Sultan Mehmet’in av köşkü olarak kullanılan ve İstanbul’un en eski sivil mimarı örneklerinden 1472 yapım tarihli Tarihi Çinili Köşk’e taşınarak 1880 yılında ziyarete açıldı. Günümüzde Çinili Köşk Müzesi’nde Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait Türk çini ve seramik örnekleri sergileniyor.

1881 yılında Çinili Köşk Müzesi’nin idaresine getirilen Osman Hamdi Bey, döneminde Türk müzeciliğinde yeni bir çığır açtı. Nemrud Dağı, Myrina, Kyme ve diğer Alolia Nekropolleri’nde ve Lagina Hekate Tapınağı’nda kazılar yapan Osman Hamdi Bey; 1887-1888 yılları arasında Sayda’da (Sidon) yaptığı kazılar sonucunda Sidon Kral Nekropolü’ne ulaştı ve dünyaca ünlü İskender Lahdi başta olmak üzere pek çok lahit ile İstanbul’a döndü. Kazılardaki bu eserler Arkeoloji Müzeleri’nde sergileniyor.

Yeni Müze Binası, Neo-Klasik Tarzda Yapıldı

Tarihi Çinili Köşk’ün eserleri taşıyamayacak hale gelmesi sonucunda günümüzde İstanbul Arkeoloji Müzesi olarak kullanılan bina inşa edildi. Osman Hamdi Bey döneminde 1883 yılında Sanayi-i Nefise Mektebi’nin mimarı Alexander Vallaury tarafından yapılan neo-klasik tarzdaki yeni müze binası, 13 Haziran 1891 yılında ziyarete açıldı. Müzenin girişindeki kapıların alınlıkları üzerinde bulunan Osmanlıca yazıda “Asar-ı Atika Müzesi” (Eski Eserler Müzesi) yazıyor. Yazının üzerinde bulunan tuğra ise, Sultan Il. Abdülhamid’ e ait.

Sanayi-i Nefise Mektebi olarak kullanılan ve günümüzde Eski Şark Eserleri Müzesi’ne ev sahipliği yapan binada, İslamiyet öncesi Arap Yarımadası, Mısır, Mezopotamya ve Anadolu eserleriyle Çivi Yazılı Belgeleri sergileniyor.

“Fiziksel ve İletişim Engeli Bulundurmayan Bir Müze Olacak”

Müzede gerçekleştirilen restorasyon çalışmaları hakkında bilgi veren İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdür Yardımcı Vekili Muharrem Hayır, “Ana binada başlatılan restorasyon ve güçlendirme çalışmalarının üç etap halinde gerçekleştirilmesi planlanıyor. Çalışmaların birinci etabı 2019’un Eylül ayı içinde tamamlanarak Klasik ana binanın bir kısmı ziyarete açıldı. Müzede yapılan restorasyonla, ulusal ve uluslararası arkeoloji için açık bir referans merkezi oluşturulan, sadelik ve simetri seviyesine ulaşılan bir müze oluşturmanın yanı sıra Türkiye’nin zengin arkeolojik mirasını ortaya çıkarmak amaçlandı. Aynı zamanda yalnızca eserlerin sergilenmesi için bir mekân oluşturan değil; insan algı kapasitesine hitap eden, yapı ve sergilemenin doku, ışık, ölçek ve mesajlarını uyumlu hale getiren, teknolojik kaynakların devamlığını kolaylaştıran ve herhangi bir fiziksel veya iletişim engeli bulundurmayan bir müze oluşturmak istendi.” dedi.

2019 yılında şu ana kadar müzeye gelen ziyaretçi sayısının 370 bin 963 olduğunu ifade eden Hayır, yakın zamanda bir kısmı ziyarete açılan ana binanın güney kanadında çalışmaların devam ettiğini belirtti. Hayır, “2020 Haziran ayında güney kanadının açılmasını planlıyoruz. Burada işlemler tamamlandıktan sonra ana binanın kuzey kanadında restorasyon çalışmalarına devam edilecek.” ifadelerini kullandı.

Pazartesi günleri kapalı olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, yaz döneminde 09.00-20.00; kış döneminde ise 09.00-17.00 arasında ziyaret edilebilir. İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde Müzekart geçerli.

Kaynak:http://istanbul.gov.tr/istanbulun-muzeleri-istanbul-arkeoloji-muzeleri

 

REKLAM ALANI